Uyum Zamanı

Nilüfer Gözütok Ünal

[email protected]

Yüksek enflasyon geri geldi. 2004 yılında girilen dönem sona erdi. Şirket için artık değişim zamanı… Bu dönemde herkes reel büyüme peşinde. Birçok şirket ölçek ekonomisi için ciroyu kâra tercih ediyor. İç pazarda küçülenler ise büyümek için rotayı yurt dışına çeviriyor. Sıfırdan yatırımların askıya alındığı bu dönemde tahsilat, stok ve kapasite yönetimi de hiç olmadığı kadar öne çıkmış durumda. İK’da hedef ise norm kadrolarla yol almak. İşte yeni normaller…

Türkiye, son 1 yılda yüksek enflasyonlu döneme geri döndü. Aralık 2018 verileriyle yıllık tüketici fiyat endeksi 20,30, üretici fiyat endeksi ise 22,64 seviyesinde gerçekleşti. Oysa sadece 2017 yılında, tüketici fiyat endeksi yüzde 11,92, üretici fiyat endeksi ise yüzde 15,47 seviyesindeydi. 2004 yılından itibaren tek haneli düşük enflasyona alışan ve iş yapış şekillerini buna göre adapte eden Türk iş dünyası için yeniden değişim zamanı… Başta büyüme olmak üzere stoktan kârlılığa, nakitten maliyet yönetimine kadar iş yapış şekilleri yeniden dizayn ediliyor. Örneğin bugün neredeyse tüm şirketler enflasyonun artışıyla büyüme hedeflerini yükseltmek zorunda kaldıklarını açıklıyor. Yeni dönemde herkes reel büyüme peşinde. Birçok şirket de ölçek ekonomisi için ciroyu kâra tercih eder hale geldi. İç pazarda küçülenler ise büyümek için ağırlıklı rotayı yurt dışına çeviriyor. Sıfırdan yatırımların askıya alındığı bu dönemde tahsilat, stok ve kapasite yönetimi de hiç olmadığı kadar yakın markaja alınmış durumda. İK’da hedef ise norm kadrolarla yol almak. İşte yeni dönemin yeni normalleri…

REEL BÜYÜME PEŞİNDE

Yeni dönemde ciro hedefleri enflasyonun üstünde olmak zorunda. Enflasyonun üzerinde büyümedikleri her dönem reel olarak küçüldüklerini belirten Desa Genel Müdürü Burak Çelet, “Bu nedenle hedeflerimizi reel büyüme olarak belirliyor ve perakende kanalında aynı mağaza bazında organik reel büyümenin yüzde 10 ve üzeri olmasını arzu ediyoruz. Enflasyonun yüzde 20 olduğu bir ortamda bu yüzde 30’luk bir büyümeye karşılık gelir” diyor. Pegasus Genel Müdürü Mehmet Nane, sağlıklı büyüme için enflasyonun üzerinde büyümek gerektiğinin altını çiziyor. Ancak bu şekilde maliyetler artarken kârlılığın korunabileceğini dile getiriyor. Baymak CEO’su Ender Çolak, son 5 yılda çift haneli büyümenin kendileri için önemli bir oran olduğunu ifade ediyor. “Ancak 2018 itibarıyla bu büyüme rakamı yüzde 20’nin üzerinde ise artık makul” diyor. Baymak olarak bu yıl yüzde 30 büyüme hedeflediklerini söylüyor. Kopaş Kozmetik Genel Müdürü Onur Özyurt, 2016-2018 yıllarını kapsayan dönemde yıllık ortalama yüzde 27 ciro artış oranıyla büyüdüklerini hatırlatıyor, “2019-2021 dönemi için ise yıllık ortalama ciro artış hedefimizi yüzde 40 olarak tespit ettik” diye ekliyor.

ÖLÇEK KRİTİKLEŞTİ 

Birçok şirket için artık ölçeği büyütmek de önemli. Bunun için kârdan fedakarlık yapanlar bile var. 500 milyon doların üzerinde cirosuyla demir çelikten tekstile birçok sektörde faaliyet gösteren Kocaer Grup’un patronu Ali Rıza Kocaer, bugünkü koşullarda önceliğin ciroda olması gerektiğini düşünüyor ve nedenlerini şöyle anlatıyor: “Faizlerin gelmiş olduğu bu seviyelerde, stokların en kısa sürede satışa dönmesi kredi hacmini azaltıcı bir etki yapacak. Kaldı ki 2019’da MB’nin faizleri 600 bazın altında düşürmeyeceğini öngörüyoruz. TL faizlerdeki olası düşüşü, kârlılıklardan makul ölçülerde fedakarlık ederek satış artışlarıyla destekleyebilir ve stoklarımızı da optimum seviyelerde yönetebilirsek 2019’da sektör olarak daha sağlıklı bir finansal yapıya gelebiliriz.” Baymak CEO’su Ender Çolak, sektörde verimliliğin devamının sağlanması ve özellikle iş gücü planlaması bakımından birçok şirketin ciroya daha fazla önem vermeye başlayacağını düşünüyor. “2019 ve devamında sürdürülebilir, sağlıklı bir ciro ve kâr büyümesi Baymak’ın ilk hedefi olacak” diye konuşuyor.

İHRACATLA BÜYÜYECEKLER

Daha fazla ciro için ölçek büyütmeye odaklananların odağında ise yurt dışı var. Işıklar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Işık, son 3 yılda yıllık yüzde 10 büyürken bu yıl hedeflerinin ihracatlarını yüzde 25 artırmak olduğunu söylüyor. “İç pazarın daralmasını ihracatla dengelemeyi hedefliyoruz” diye ekliyor. GF Hakan Plastik Türkiye ve Orta Doğu Bölge Başkanı Batuhan Besler, 2019’da kendileri için en önemli konunun sağlıklı büyüme olduğunu dile getiriyor. Özellikle iç pazar için çok temkinli hedefler koyarken ihracat tarafında yüzde 15 büyümeyi planladıklarını açıklıyor. “İhracat hedefi, bizim hem belli bir ölçeği yakalamamıza hem daha sağlıklı ve sürdürülebilir büyümemize imkan sağlayacak” diye konuşuyor. Baymak da cirodaki büyüme için ihracata yoğunlaştı. CEO Ender Çolak, “2019 birçok şirketin aksine Baymak için yatırımların hızlandığı ve ihracatın arttığı bir yıl olacak” diyor. Koleksiyon Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Doruk Malhan, bu yıl hedeflerinin ihracatın payını yükseltmek olduğunu söylüyor. “Genel bütçe yüzde 20-25 artıyorsa ihracatın payını yüzde 55 artırmayı hedefliyoruz. Hem ihracattaki kârlılık hem genel strateji olarak ihracat payının artırılması üzerine kurulan mali bir stratejimiz var” diye konuşuyor. Mesa Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu ise bu yıla ilişkin planını şöyle açıklıyor: “Mesa olarak projelerimizi takip eden müşterilerimize ve yabancı yatırımcıyı hedefleyen stratejilere ağırlık vermeyi planlıyoruz.”

DARALAN SEKTÖRLER “KÂR” DİYOR 

Bazı sektörlerde trajik küçülmeler var. Bu sektörlerde faaliyet gösteren şirketler ise kârı odaklarının ilk sırasına koyuyor. Bu yıl sektörün yüzde 30-35 oranında küçüleceğini öngören Limak Çimento Grup CEO’su Gültekin Aksüyek, “Sektörün 2018 performansını yakalaması 5 yıl sürecek. Kârımızı artırmak için hesaplar yapıyoruz. Küçülen pazarda kârımız geçen yıla göre azalacak” diyor. Sarkuysan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı, enflasyonun yükselmesinin sanayi ürünleri pazarında darlık yarattığını ifade ediyor. “Bundan dolayı şirket olarak büyüme hedefi yerine aynı hedefleri yakalamanın başarı olacağını düşünüyoruz. Böyle dönemlerde cirodan ziyade kâr daha önemli. Hedef kârlılık olunca da maliyeti düşürüp katma değeri yüksek ürünleri üretip pazarlamayı planlıyoruz” diye konuşuyor. Dardanel Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, bu dönemde kendileri için kesinlikle kârın daha öncelikli olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Enflasyon nedeniyle fiyatlar arttığı için raftan ürün çekimi için reklam ve pazarlama aktiviteleri şart.” Kileci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Kileci de kendileri için sürdürülebilir kârın önemli olduğunu belirtiyor.

SIFIRDAN YATIRIM YOK

Bu yıl şirketlerin yatırım ajandalarında düşük bütçeli yatırımlar var. Birçok şirket büyük yatırım dönemini tamamladığını açıklıyor. Önümüzdeki dönemde işin devamı niteliğindeki yatırımların yanı sıra dijitalleşmeye yönelik projeler öne çıkıyor. Sun Holding Başkanı Sabri Ünlütürk, “Bu yıl sıfırdan yatırım planımız yok, ancak her zaman olduğu gibi dar boğaz giderme yatırımlarımız devam edecek” diyor. Pegasus Genel Müdürü Mehmet Nane, “Bu yıl dijitalleşmeye yatırım yapmayı sürdüreceğiz. 2018’de 10 uçak almıştık. Bu yıl da 10’un üzerinde uçağımızı filomuza ekleyeceğiz” diyor. Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan, 2019’da tüm satış kanallarına yatırım yapacaklarını söyleyip ekliyor: “Mağazalarımız ve teknosa. com için ajandamızda yeni projeler ve geliştirmeler var.” Yeşim Tekstil Genel Müdürü Şenol Şankaya, teknik ve makine yatırımları hayata geçireceklerini açıklıyor ve diğer yatırım kalemlerini şöyle paylaşıyor: “Dijital dönüşümü çok gerekli buluyoruz. Bu bağlamda bilgi teknolojileri altyapımızı ve şirket stratejimizi dijital dönüşümle destekleyeceğiz.” Ulusoy Un da halihazırda devam eden yeni fabrika yatırımının sonuna gelmek üzere. Şirketin başkanı Eren Günhan Ulusoy, “Yatırım yapmanın maliyetinin çok yükselmiş olması ve mevcut belirsizlik, yatırımın geri dönüş süresiyle ilgili belirsizlikler oluşturuyor” diyor. Ekici Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ekici, 2019’da geçtiğimiz yıla göre biraz daha temkinli olacaklarını belirtiyor, planlarında bu yıl BT yatırımları yapmak olduğunu açıklıyor.

MARKAJDAKİ 3 KONU 

Tahsilat, stok ve kapasite yönetimi… Bu üç başlığı iyi yönetemeyeni zor günler bekliyor. Bu nedenle her şirketin, bu üç konu için özel bir ajandası var. Sabri Ünlütürk, yurt içi ve yurt dışı satışlarını alacak sigortası kapsamında yaptıklarını belirtiyor. “Stok zaten uzunca bir süredir mümkün olan en az seviyede yürütülüyor” diyor. Faydasıçok Holding Yönetim Kurulu Başkanı Naci Faydasıçok, tahsilatı iyi yönetebilmek için alacak sigorta sistemi DBS gibi yöntemlerle müşteri scorecard’ı oluşturduklarını anlatıyor. “Stok ve kapasite yönetimi için yılbaşında bu konuda en iyi ERP programı olan SAP’ye geçtik” diyor. Gantek Başkanı Ahmet Şefik Öngün, stoklu çalışmadıklarının altını çiziyor ve ekliyor: “Satın alımlarımızı direkt üreticiden ya da distribütörden sağlayabiliyoruz. Tahsilat konusunda ise çalıştığımız müşterilerde öncelikle çalışmaya başlamadan seçici davranıyoruz.” Yeşim Tekstil Genel Müdürü Şenol Şankaya, bu üç konuyu KPI ile takip ettiklerini dile getiriyor. “Haftalık ve aylık toplantılarımızda hedeflerimiz doğrultusunda KPI’larımızda hangi noktada olduğumuzu düzenli olarak takip ediyoruz. Herhangi bir sapma söz konusu olması durumunda hemen önlem almak üzere harekete geçiyoruz” diye konuşuyor.

EKOSİSTEME YAKIN TAKİP 

Ekosistem takibi de şirketler için olmazsa olmaz konulardan biri. Mal alıp satılan ekosistemin durumu, haftalık, hatta günlük olarak takip ediliyor. Oradan doğabilecek herhangi bir sıkıntıyı anında tespit etmek hedefleniyor. Pegasus Genel Müdürü Mehmet Nane, “Uzun vadeli tedarikçi ilişkilerimizi, kısa dönemde karşılaşılabilecek problemlerin üzerinde tutuyoruz. Oluşabilecek sorunları ertelemiyoruz, bütün çözüm opsiyonlarını tedarikçilerimizle birlikte geliştirip beraberce çözüm yoluna gidiyoruz” diyor. Limak Çimento Grup CEO’su Gültekin Aksüyek, piyasada tahsilat konusunda ciddi sıkıntılar olduğuna dikkat çekiyor. “Şirketimiz teminatlı satışlar yaptığı için ciddi bir problemle karşı karşıya değil ancak müşterilerimizi de korumak adına ödemede kolaylıklar sağlıyoruz. Satışlarımızda daha sıkı istihbarat çalışması yapıyoruz, satış sistemi içerisinde risklerimizi minimize ediyoruz” diye konuşuyor. Rıza Işık, “Müşterilerimiz ve bayilerimize yönelik teminat, DBS gibi yöntemler ve risk takip komitemizle oluşabilecek riskleri ve zararları doğmadan önlemeye yönelik çalışmalarımız çok aktif takip ettiğimiz bir husus” diyor. BigChefs CEO Cenk Akın, tedarikçilerini birer çözüm ortağı haline getirerek iş birliklerini güçlendirmenin bu dönem için ana hedefleri olduğunu söylüyor. GF Hakan Plastik Türkiye ve Orta Doğu Bölge Başkanı Batuhan Besler, “Çeşitli kredi-risk sistemleri oluşturduk. Hem müşterilerimizi ve ticaretimizi kapatmayacak ama aynı zamanda da riskimizi minimumda tutacak şekilde takibimizi yapıyoruz” diyor.

NORM KADROYA DÖNÜŞ 

Zorlu dönemlerde şirketler her şeyi olduğu gibi İK’yı da yakın markaja alıyor. İK’da dijitalleşme ve verimlilik hiç olmadığı kadar gündemde. “Doğru sayıda insanla çalışabiliyor muyum” diye sorgulayan şirket sayısı giderek artıyor. Manpower Group Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, İK’da teknoloji ve insan odaklı yaklaşımların ön plana çıktığını söylüyor. Ergene Yönetim Danışmanlığı Kurucusu Murat Ergene, İK’da norm kadronun belirlenmesi ve doğru yerlere doğru kişilerin yerleştirilmesinin her zamankinden daha önemli hale geldiğine dikkat çekiyor. Egon Zehnder İstanbul Ofis Lideri Murat Yeşildere ise ekonomik istikrarsızlıkla birlikte kurumların kendi arka bahçelerine odaklanarak değişim olasılıklarını tartışmaya başladıklarını belirtiyor. “Bu dönemde daha uzun vadeye bakabilen kurumlar organizasyonel gelişim yatırımlarını daha fazla gündeme alıyor. Kısa vadeli bakanlar ise öncelikle norm kadro çalışmalarını gözden geçirip kısa vadeli verimlilik odağını daha fazla gözetiyor” diyor. Ali Rıza Kocaer, İK’yı mümkün olduğunca optimum sayılarda tutma gayreti içinde olduklarını belirtiyor. Gültekin Aksüyek, “İK planımız yeni organizasyonlarla çalışan sayımızın verimliliğimizi etkilemeyecek şekilde azaltılması yönünde” diye konuşuyor. Kileci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Kileci, “Gıda grubumuzda beklentilerimiz doğrultusunda kadro daralmasına gittik” diyor.

ÖNCELİKLER DEĞİŞTİ

“RİSKLİ İŞLERDEN UZAKLAŞTIK” Teksüt Yönetim Kurulu Üyesi Arda Aksaray, bu dönemde alacak takibini daha dikkatli yapmaya, risk içerebilecek işlerden de uzak durmaya odaklandıklarını söylüyor. İhracata da hiç olmadığı kadar ağırlık vermeye başlayan şirket, geçen yıl ihracat yaptığı ülke sayısını 9’dan 14’e çıkardı.
PAZAR ÇEŞİTLENDİRİYOR Ode Yalıtım Başkanı Orhan Turan, bu yıl pazarlarını çeşitlendirmeye devam ederek yurt dışı gelirlerini artıracaklarını söylüyor. “Bunun yanı sıra global marka olma yolculuğumuzu hızlandırmak için şirket satın alma da dahil olmak üzere birçok imkanı değerlendirmek üzere araştırma ve planlama yapıyoruz” diyor.
FIRSAT PEŞİNDE Orge Elektrik CEO’su Nevhan Gündüz, “Halihazırda birçok premium inşaat projesinin yürütüldüğü Azerbaycan ve Kuveyt ile Almanya’da iş fırsatlarını artırmak için görüşmelerde bulunmaktayız” diye konuşuyor.
“NAKİT AKIŞI ÖNEMLİ” Asaş Alüminyum Genel Müdürü Derya Hatipoğlu, 2019’da nakit akışının önemli olacağını söylüyor ve ekliyor: “Sigorta imkanlarından maksimum oranda yararlanıyor, tedarikçi değerlendirme politikalarımızı gözden geçiriyor ve kredi risk politikalarını verimli şekilde kullanmayı hedefliyoruz.”
SENARYOLAR ÜRETİYOR Mega Metal CEO’su Cüneyt Turgut, şunları söylüyor: “Bu yıl finans ve risklerin çok belirgin olması sebebiyle yüzde 5 büyüme hedefliyoruz. Nakit akımı, ciro ve kârdan daha önemli hale geldi. A,B,C olmak üzere senaryolar üretiyoruz ve vadeleri kısarak işletme sermayesi yaratma yoluna gidiyoruz.”